15 Haziran 2008 Pazar

Rosetta

RosettaItalyan Yeni Gercekciligi'nin ve Dogma'nin mirasini devralan alcakgonullu bir sinema dili kullanan Dardenne kardesler, ilk Altin Palmiye'lerini 1999 yilinda Rosetta ile aldilar. Kameranin filmin protagonistinden hic ayrilmamasi, kamera hareketlerinin izleyiciyi rahatsiz edecek dogallikta olmasi, kenarda kalmis olana bakma (onu gosterme) cabasi, en azindan, kendilerine ikinci Altin Palmiye'yi kazandiracak L'Enfant'ta da kullandiklari, goze carpan anlatim ozellikleri.

Rosetta, bir is bulmak, daha dogrusu, "normallesmek" (marjinallikten kurtulmak) icin takintili bicimde mucadele ediyor. Esasinda boyle bir mucadelenin "takintili" bir dogasi olmasindan daha olagan bir sey yok. Zira, evine nasil ekmek goturecegini bilmeyen kisinin, icinde bulundugu bunalimli durumu duzeltmek icin yapabilecegi tek sey dur durak bilmeden kalici bir is bulabilmek icin cabalamasi olabilir. Onun, baska bir konuda "takintili" olmak gibi bir luksu yoktur (tipki intihar etme luksu olmadigi gibi). Insani, caresizlikten, her turlu noktaya savurabilecek, toplumun kabul etmedigi, "ahlaksiz" yollardan birini tercih etme zorlayabilecek boyle bir durumda, Rosetta, alkolik annesinin karavan kampinda cevirdigi numaralara ragmen, ona bicilmis normallesme yollarindan sapmamak icin sonuna kadar direniyor. Kalici bir is buldugu, arkadas edindigi zaman, toplumun mutlu bireylerinden biri olabilecegini, marjinallikten kurtulabilecegini dusunuyor.

Rosetta, aslinda cokca duydugumuz bazi ekonomist argumanlarina da derin bir cevap tasiyor: "issizler, tembellikten issiz kalirlar", "yeterince isteyen herkes bir is bulabilir", "sosyal yardim sandigindan gecinmeye calismak asalakliktir", vb. Rosetta, Bisiklet Hirsizlari'nin, Mamma Roma'nin yapmak zorunda kaldigini yapmamak icin yapabilecegi her seyi yapiyor. Artik bir batakliga donusmus nehirde basit tuzaklarla balik avlamaya calisiyor, surekli is bulma kurumuna gidip kendisine uygun bir secenek ariyor (sosyal yardim sandigindan yararlanmak istemedigini de burada anliyoruz), her gun ise gider gibi "evden" cikip, her aksam isten doner gibi, alkolik annesiyle birlikte yasadigi karavan parkina geliyor.

Rosetta

Silahlari trenlere yukleyip oradan oraya tasiyan kapitalizm, marjinallikten kurtulmak icin cirpinan Rosetta'ya yardim etmiyor/ edemiyor. O, is bulabilmek icin yarim yamalak edinebildigi tek arkadasini bogulmaya terk etmeyi bile dusunebiliyor. Vicdani buna elvermiyor ve Riquet'yi kurtariyor, ama daha sonra isini elinden alabilmek icin ona ihanet etmekten de geri kalmiyor. Daha da kotusu, bunu mesrulastirmak icin ahlaki bir zemine tasimaya calisiyor. Riquet'nin patronunun tezgahinda evde yaptigi Waffle'lari satmasini, vicdanini rahatlatmak icin kullaniyor. Sistemin "yanlis" kabul ettigini dusundugu bir seyi ortadan kaldirmaya da calisiyor. Tipki filmin ilk sahnelerinde isten atildigini ogrendiginde "en iyi ben calisiyorum, neden beni atiyorsunuz, baskasini isten atin" diye yalvarmasi gibi.

Rosetta

Rosetta, kurallara uygun somurulebilmek icin elinden geleni ardina koymuyor. Bilmedigi sey, yaptiginin bataklikta cirpinmak oldugu. Bunu fark ettiginde, Riquet'yi isten attirmanin vicdani yuku ve annesinin idare edilmesi imkansiz hastaligi altinda ezilmekten kurtulamayacagini anladiginda zaten pek de buyuk bir yer isgal etmeyen varligini ortadan kaldirmaya karar veriyor. Icinden cikamadigi caresizlikten kurtulmanin tek yolu olarak intihar etmeyi goruyor. Intiharin ortasinda tupun bitivermesi de, Rosetta'nin, Riquet'nin uzattigi yardim elini tutup aglayarak ayaga kalkmasi da bu carpici gercekciligi umutlu bir sonla susluyor.

Émilie Dequenne'nin uzun sekanslardaki dogal oyunculuguna deginmeden gecmek haksizlik olacak. Cannes'da bu roluyle aldigi en iyi kadin oyuncu odulunu sonuna kadar hak ediyor. Hatta o kadar basarili ki, belki de bu rol ustune yapisip kalacak, onu her rolunde, bu performansiyla animsayacagiz, "Bu kiz aslinda cok fakirdi, bak simdi nerelere gelmis", diyecegiz.

Rosetta belki de bizi Mouchette'i yeniden izlemeye davet ediyor...

Senin ismin Rosetta. Benim ismim Rosetta. Is buldun. Is buldum. Arkadas edindin. Arkadas edindim. Normal bir yasamin var. Normal bir yasamim var. Marjinal olmayacaksin. Marjinal olmayacagim. Iyi geceler. Iyi geceler.

  • Rosetta
  • Yonetmen: Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne
  • Senaryo: Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne
  • Yil: 2005
  •