9 Haziran 2008 Pazartesi

Broken Flowers

Broken Flowers Jim Jarmusch ilgi cekici kalmayi basarmis bir yonetmen. Buyuk studyo dunyasina sirtini donmesi bir yana, filmlerindeki mizahla, marjinalleri anlattigi hikayeleriyle, izleyiciyi sasirtmayarak sasirtmasiyla pek cok filmi birkac kez izlenmeyi hak ediyor. 2005 yilinda Cannes Film Festivali'nde Juri Buyuk Odulu'nu alan Broken Flowers'in, hemen her izleyicide buna benzer izlenimler uyandiran 25 yillik Jim Jarmusch filmografisine katkisinin ne olacagi sorusu bu nedenle biraz da cetrefilli bir soru.

Insanin bir gun basina gelen bir sey nedeniyle bir yolculuga cikmaya karar vermesi (ya da kendini bir yolculuk icinde buluvermesi), bu yolculugun aslinda insanin kendisine dogru bir yolculuk olmasi, kendi gecmisinin icinden bugununu ve gelecegini bulmaya calismasi, varolusunu anlamlandirmak icin ugrasmasi...

Yasamda, orta sinif konforunu oturtmus, yapmak isteyebilecegi pek cok seyi yapip, ulasmak isteyebilecegi cogu hedefe ulasmis bir insanin, yasliligina dogru, belki bilmedigi nedenlerle, belki de bu elde ettigi seyler yuzunden, yalnizlasmis oldugunu fark etmesi, bu farkindaligin onda tanimlayamadigi (ya da tanimlayabildigi) bir huzursuzluk yaratmasi...

Kahramanin yalniz, mutsuz, huzursuz ve durgun yasamina karsilik, kalabalik (ya da en azindan yalniz olmayan), mutlu ve hareketli bir yasamin kontrast olarak yakinlarda bir yerlerde yasaniyor olmasi...

Kahramanin ciktigi yolculukta, kendisini bu yolculuga cikmaya iten nedenleri aciklayamadigi icin ters tepebilen karsiliklar almasi, bir turlu kuramadigi iletisimin icinde bulundugu acmazi biraz daha derinlestirmesi...

Kahramanin ciktigi yolculugun sonunda basladigi noktaya elinde gozle gorulur bir sey olmadan ama degiserek donmus olmasi, en azindan aradigi soruya ulasmanin yoluna dair ipuclari edinmesi...

Broken Flowers

Bu kurguda, milattan sonra 2005 yili itibariyle hicbir ilgi cekici, yeni sey yok. Cesitli yerlerde ilginc ayrintilar ve incelikli dokunuslarla hikayeye bir karakter verilebilir, iyi bir oyunculuk anlatima cok sey katabilir, ama son kertede, yeni bir sey yoktur. Yeni bir sey aramak gibi bir zorunluluk oldugundan degil. Jim Jarmusch'u carpici ve yeni hikayeler anlatan bir yonetmen olarak tanimlamak cok da kolay degildir zaten. O, olagan olani anlatmayi ve izleyicinin bu olagan olandan olaganustu bir beklenti icerisine girmesini mizahinin temel tasi yapmistir, dersek herhalde yanilmis olmayiz.

O zaman, Jim Jarmusch boyle bir hikaye anlatacak olsa, ondan, kendine has, alcakgonullu, sevimli, matrak uslubunu bu hikayenin icinde basariyla gezdirmesini ve filmi muphem bir noktada bitirmesini beklerdik herhalde. Bu acidan bakacak olursak, Jim Jarmusch'un anaakim (mainstream) sinemanin kliseleriyle alay ederken bir yerde kendi kliselerini yaratmis oldugu da dusunulebilir. Stranger Than Paradise'da, Coffee and Cigarettes'ta, Dead Man'de pekistirilen uslup ozelliklerinin Broken Flowers'da da takip edildigini soyleyebiliriz. Don'un butun olanlara ragmen suratindaki hissiz ifadeyi degistirmemesi, pembe mektuba ulasmak icin yapilan yolculukta ipucu gibi gorunebilecek seylerin aslinda hicbir sey ifade etmemesi, hikayeye girip cikan ayrintilarin devaminin gelmemesi, garip isleri olan insanlar... Bunlar Jarmusch filmleri icin tipiktir. Izleyici, baska bir filmde keskin bir donusumu baslatabilecek bir ayrintinin, Jarmusch filmlerinde hicbir sonuca ulasmama olasiliginin daha yuksek oldugunu bilir. Fakat bu kliselerin Broken Flowers'da kullaniminin anaakim sinemanin klise kullanimindan ayrilmadigini, kendi karakterini takip etmektense, onun desenlerini (pattern) taklit ettigini goruyoruz. Bu da yuzde yuz Jarmusch'a ait olan bir filmi, onun olmaktan cikartip Hollywood'a yaklastiriyor.

Broken Flowers

Don Johnston'in yasamiyla Winston ve ailesinin yasami arasindaki tezat, bilgisayar isinden buyuk para kazanmasina karsin evinde bilgisayar bulunmamasi, Winston'in Don'un hareket ve dusuncelerini basariyla tahmin edebilmesi... Bunlar Jim Jarmusch'ta gormeye alisik olmadigimiz, Broken Flowers'ta da egreti duran seyler. Belki Jarmusch, simdi de kendi kliseleriyle dalga gecmeye basladi, ama bunu neden Hollywood'a oykunerek yapiyor, onu kestirmek kolay degil.

Film, neyse ki, Don'un bir yolun ortasinda kalakalmasiyla kapaniyor da bizleri Jarmusch'un Hollywood meyli uzerine daha fazla dusunmekten kurtariyor.

  • Broken Flowers
  • Yonetmen: Jim Jarmusch
  • Senaryo: Jim Jarmusch, Bill Raden, Sara Driver
  • Yil: 2005
  •